Özet
Ben sadece isimsiz sıradan bir figüran olduğumu sanıyordum. Ta ki girdiği her kasabayı yok ettiği bilinen kötü niyetli dük ortaya çıkıp genç bir leydiyi arayana kadar. ” Dük Cedric çoktan İmparatorluğu yarıladı. Bu bölgeye bu ay geleceğini duydum.” Zalim dük neden beş yıl önce kaybolan kız kardeşini arıyor? ”Gül rengi saçları ve altın rengi gözleri.” Onun kız kardeşinin betimlemesi benim gibi. Sanırım hayatım mahvoldu.
Daha sonra, ana karakteri kaçırıp alıkoymayı planlayan, kötü bir dükün en küçük kardeşi olarak bilinen genç leydi oldum. Bundan sonra sakin bir suyun sessiz akıntısı gibi yaşayıp kaçacağım. Çünkü bu kahrolası romanda bu çılgın siyasal dramaya dahil olmak istememiştim.
Ama… neden her şey bu kadar garip?
”Amelia’mız, sen pek mutlu görünmüyorsun. Bir ada satın alıp senin için bir köşk inşa ettirmemi ister misin?” Sıradan bir günde insanları katleden ilk abim bana bir şey vermek konusunda çok sabırsızdır.
” Yavrucuğumuz, şunu bir kenara atıp abinle yaşar mısın? Sanırım büyücü olmayı düşündüğümden de daha çok sevmiyormuşum. Değil mi?” On yıl önce hiç tereddüt etmeden büyücü olmak için evden ayrılan ikinci abim, tekrar geri geldi ve bana yapışık kaldı.
”Gözlerinle diğerine bakma, Amelia.” Asıl hikayede kıtanın nüfusunu yarı yarıya azaltan dünyanın en kötü adamı bile benimle ilgileniyor.
” Üzgünüm beyler ama bugün genç leydiyi yanımda götürüyorum.” Olamaz, kaçırması gereken kadın karakter yerine beni mi kaçırıyor? Bütün bu insanlar deli olmalı. Ben sadece bir figüranım. Benden uzak durur musunuz lütfen?